Aşkın kıyısındaki bir
kadının, gençliğiyle başlayan ve büyüdüğünde çok önemli bir görev için seçilmiş
olan Katharlı bilge ve ellerinde hayat dağıtan birinin hikayesidir. Muhteşem bir roman olması
için her türlü özelliği içinde barındırıyor. Okurken gerçek ile gerçek olmayan
masalsı büyü devam ederken, dünyevi zevkleri nasıl bu kadar zekice
barındırdığına tanık olacaksınız.
Jeanne, gençliğinde vahşi , olgun bir
kadın olduğunda sevecen , yaşlandığında ise anaç bir karakter olarak karşımıza
çıkıyor. Bu karaktere sahip bir kişilik okumayı zevkli bir hale dönüştürüyor. Yazar, Katharların sıcakkanlı ve müşfik insanlar olduğunu anlatmakla birlikte karşılaştıkları her türlü zorlu mücadelenin
nasıl üstesinden geldiklerini ve
başarılması imkansız savaşlar uğruna sonunda yaşadıkları zulümleri gözler önüne seriyor.
Bu kitaptan önce
okuduğum Mine Kırıkkanat’ın “Gülün Öteki Adı” kitabında Montsegur’un, Kathar
direnişinin bir uzantısı olduğu sonucunu çıkarmıştım. Üzerinden asırlar geçmiş olsa da hala kadın
erkek ayrımının yapılmadığı , hoşgörünün ve insan haklarının ön planda olduğu
ve en önemlisi de fikirlerin ve inançların özgür olduğu bir ortam bu dönemde
yaşandı ve Montsegur’de o dönemin bir simgesi olarak kalmıştır. Neredeyse yedi yüzyıl öncesinde yaşayan
Katharların öğretileri devrim niteliğini taşıyor. Dünya her dönem farklı bir
tezi savunan fikirleri sapkınlıkla suçlayıp durdu. Okur-yazar olmak, felsefe
ile ilgilenmek, bilim adına bişeyler
öğrenmek ve ya sorgulamaları kabul görmemekle birlikte idamla cezalandırmaktan
hiç vazgeçmemiştir.
Kitapta, dört
Kusursuz ve seçilmiş kişinin büyük zülümden önce Kathar hazinesini kaçırmak
gibi zor bir göreve tayin edilmişlerdir. Jeanne’de dört kusuruz arasındadır.
Mahşer günü tüm Katharların toplandığı kaleiçinde bu dört kusursuz kişi kalenin
arkasındaki dik yamaçtan kaçarak kurtulmayı başarır.
Haçlıların
zülmünden kaçıp Montsegur şatosuna sığınmış,
ikiyüzyirmibeş Kathar , boyun eğip dinlerini inkar etmektense, diri diri
ateşte yanarak ölmeyi seçmişlerdir. Kitapta bu bölüm çok trajik ve ayinsel
vedalaşmaları detaylı ve tüyler ürpertici bir şekilde bize anlatmaktadır.
Kitap, bu önemli
tarihi olayı roman niteliği kazandırarak başarılı bir üslüpla anlatmıştır. Ortaçağdaki Katolik vahşetini gösteren önemli
olaylardan biridir. Efsane Kathar hazinesinin nerede olduğu, nereye
kaçırıldığı, kimlerin elinde olduğu hakkında halen devam etmektedir.
Bir konuya daha
değinecek olursak kitapta “Kathar Şövalyeler”i tabiri geçmektedir. Ama bu şövalyeler Katharları
korumaktan , gözleyip kollamaktan başka bir faaliyette bulunmazlar.
Şövalyeliğin anlamı , insan öldürmek, savaşmaktır en nihayetinde ancak
Katharlar bırakın insan öldürmeyi ufacık bir hayvanı bile incitmekten çekinen
derin bir inanca sahiptirler.
Kitabın Adı: Montsegur Hazinesi
Yazarı:
Sophy Burnham
Yayınevi :
Abis Yayınevi
Basım Yılı :
2009
Sayfa Sayısı : 380