Mektuplar ve Oyun
Kuşaktan kuşağa
aktarılan destanlaşmış aşk öyküleri hep dokunaklıdır. 12. Yüzyılda Fransa’da
yaşayan Abelard ve Heloise’in aşkıda günümüze ulaşan mektuplarını konu eden
kitap güzel bir öykü niteliğinde. Kahramanlarımız bir kadın ve bir erkek ,
engelleri aşamayıp ömürlerini hüzne ve ıstıraba bağlayan, kavuşamayan
aşıklardan. Abelard’ın manastıra
kapanmasıyla başlayan ayrılık çilesi, dışarda onu bekleyen Heloise ile birbirlerine yazdıkları mektuplarda,
aradaki bağın gücünü günümüze taşıyor.
Şahsen ben
kadının yazdığı mektupları erkeğin yazdıklarından çok daha derin buldum. Abelard’ın tutkusu (çoğu erkek gibi )
bencil ve bedensel . Bunu Abelard’ın
satırlarını okuyunca anlayacaksınız. Kadının tutkusuna ve coşkusuna değil
yetişmek yanından bile geçmemiş. Kadının
çoğu cümlelerine kayıtsız kalmış. Saçmalamış
diycem acaba çok mu ağır olacak. Bundan sonra sizin için seçtiğim satırları
paylaşıyorum.
Heloise’den Abelard’a :
“Çok gücendim
sana.
Neden mi?
Dinle !
Bütün erkekler
kulak versin söyleyeceklerime.
Aşkı öğretir,
sonra sırtlarını çevirirler bize.
Kendine aşık
etmek için nasıl da yalvarmıştın bana.
Hemen teslim
oldum sana.
Hiç
zorlanmadan kazandın kalbimi.
Aynı
kolaylıkla terkediyorsun beni.
Şimdi de
vazgeçmemi istiyorsun.
Tıpkı aşkımı
istediğin gibi, ısrarla ikna etmeye uğraşıyorsun.
Bir zamanlar
kollarına atılmam için yalvardın, şimdi çekip gitmemi emrediyorsun.
Ama
gitmeyeceğim. Gidemem.
Tutkuma
katlanmak zorundasın.
Sen yarattın
onu. O senin eserin.
Seni kalbimden
söküp atmamı isteyemezsin.
Seninkinden de
beni atamayacağın gibi.
Biz
birbirimize ait değil miyiz?”
Heloise son
mektuplarında hem kendinin hemde hemcinslerinin farkında. Yukarıda feminist bir
yaklaşım tarzıyla başlayan ilk cümlelerden sonra bakınız neler söylüyor. Farkındalığını
da ön plana çıkartıyor belki de Abelard’ı kıskandırmaya çalışıyor.
“Kadınların
dengesizliğini bildiğine göre, kolayca tahmin edebilirsin ki, bir sevgiliyi
terk ediyorsam, başka bir sevgili aklımı çeldiği içindir. Artık onun oldum ben.
Bir zamanlar senin olduğum gibi. Şu hoppa halim dünyaya anlatmalıdır ki,
kadınların tek sabit yanı sebatsızlıklarıdır. Sadık kalmayı beceremeyiz biz.
Sadakatimizi yalnızca sadakatsizliğe gösteririz.”
Ve Abelard
: “Sevgi verdiklerimizde değil, alabilme
yeteneğimizde gizlidir.” diyerek son
noktayı koyar.
Kadının onca
duygusuna karşılık bu mudur yani ? Bu makaleyi okuyan erkekler eminim “işte bu
yaşa Abelard” dediniz değil mi ? Demeden önce kitabı okumanızı öneririrm.
Kitabın Adı : Abelard ve Heleoise
Yazar : Ronald Duncan
Yayınevi : Helikopter
Sayfa Sayısı : 72
Baskı yılı : 2016