“Ve onlar ne ilk ne son örneği
olacaktı, büyük insanlık düşü kuranların...”
Belgesel roman
yazmak oldukça sorumluluk isteyen ağır bir iştir. Yazar Özen Aşut bu ağırlığın
üstesinden gelmiş ve keyifle okunan bir roman
ortaya çıkarmış. Belgesel roman okumayı severim. Sevgi Soysal’ a adanmış bir
kitap olmasından dolayı bu romanı keşfetmiş ve yeni bir yazarla daha tanışmış
oldum.
Kitap ülkemiz
tarihinin en karanlık dönemini 12 Eylül öncesi ve sonrasını ele alıyor. Romanın büyük bir kısmında insanlık dışı
uygulamaların yapıldığı Mamak Askeri Cezaevi’nin Kadınlar Koğuşu’nda geçiyor.
Gerçek kişilerden kurgulanmış karakterler kitabı sürükleyici hale getirmiş. İsimler
farklı ama kimlerin kastedildiği açık ve net. Olaylar , zaman ve mekan gerçek. Romanı
okurken sizi hiç yarı yolda bırakmadan alıp sonuna kadar götürüyor.
İster belgesel
roman isterse biyografi ya da araştırma
inceleme kitapları olsun , bu dönemi anlatan kitapları ne kadar çok kişi ne
kadar çok yazarsa o kadar iyi. Bu döneme
tanıklık etmiş kişiler zaten kayıtsız kalamamış, kalemlerini sakınmadan gelecek
kuşaklara ışık tutmayı borç bilerek yazmışlardır.
Belgesel tarzındaki
kitaplar gibi yaşanmış olayların
gerçekliğine ilişkin belirli öğelerin yanı sıra belirli değerlendirmeleri de
içeriyor. Bu döneme ait okuduğum ne kadar kitap varsa dönemleri tam olarak
birbiriyle uyuşmaz. Ya öncesini ya sonrasını okumuşumdur. Örtüşen tek konu insan haklarını hiçe sayan ne varsa yapılmış
olmasına şahit oluşumuzdur.
Kitapta önce
erkekler koğuşunda başlayan ve hemen ardından kadınlar koğuşuna da sıçrayan ve
40 süren açlık grevi anlatılıyor.
İşkencelere tanıklık eden satırlar, taştan farksız şilteler, ağır koğuş
koşulları, “Mücadele” yerine “savaş”
diyen düşünceler, genç ölümler, emeğin en yüce değer olduğunun söylenmesinin
komünistlik sayılması ezberimizde yer eden ayrıntılar...
Kitabın
sonlarındaki bir bölümde Gezi’den önce yazılmış olmasına rağmen Gezi habercisi
denilmektedir. Yerinde bir görüş oluduğu için katılıyorum. Kitabın belkide en
önemli özelliği Mamak belgeseli olması ve faili meçhullere değinmesi olmuştur.
Yürekten katıldığım
bir diğer bölüm Sunum bölümünün sonundaki cümle
“Onlar yalnızca insanlık idealleri içinde kendilerinin de payı olmasını
istemişlerdir. Hepsi bu” diyor. Tıpkı Sevgi Soysal gibi...
Kitabın Adı: Boyun Eğmeyenler
Yazarı:
Özen Aşut
Yayınevi :
Yazılama Yayınları
Basım Yılı :
2013
Sayfa Sayısı : 318
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder