Bayramların
haftasonuyla birleştiği, tatilli bol yıllardan birindeyiz. Ne yapsak, nereye
gitsek, kimlerle gitsek diye düşünürken altı yıl aradan sonra 2014 Ekim ayı
Kurban Bayramı tatil tercihimizi Bozcaada ‘dan yana kullamaya karar verdik. Bizi
sürekli adaya çeken bir enerji olduğuna inancım tam artık. Bu sefer 2 araba
çoluk çocuk tam bir uzun yol yolculuğu yaptık. İkinci arabada Maral ve kızı Lilly var.
Hareket
planımızda önce Şarköy’e bir uğramak var. Çünkü babam-annem, amcam-yengem, üst
kat komşularımız Nüvit Amca-Ayşen Teyze orada olacaklar. Bizde birlikte
bayramın ilk gününü birarada geçirip ordan Bozcaada’ya geçelim dedik. Öyle de
oldu. Arife günü yola çıktık. O gece
Şarköy’de kaldık. Çok keyifli bir akşam yemeği geçirdik. Nüvit Amca güzel
sesiyle bize türküler, Cem Karaca’dan şarkılar söyledi. Babamda sazıyla ona
eşlik etti. Sonra Makedonya’dan göçmen olarak dedelerinin binbir zorlukla ülkeye
gelişlerini anlattı. Erkekler savaşta, kadınlar bir başlarına, kucaklarında
küçücük bebeklerle ... Duygusal anlara
tanıklık ettik.
Ertesi gün
kahvaltıdan hemen sonra toparlandık ve Bozcaada’ya doğru yola koyulduk. Hava
güneşli güzel ve ben Şarköy’den Gelibolu’ya giden yolu her zaman çok
sevmişimdir. Fakat bu geçiş bu defa biraz hüzünlü oldu. Çünkü o yaz Çanakkale’de
çıkan yangında ne kadar ağacın heba olduğuna şahit olduk.
Ve bir kez daha
Geyikli İskelesindeyiz. Şansımıza son iki arabalık yere biz yerleştik. Böylece
bir sonraki feribotu beklemek zorunda kalmadık. Lilly ve Bora iki arkadaş çok
eğlendiler. Zeynep daha 8 aylık olduğu için onlara pek ayak uyduramadı
haliyle...
Adaya ayak basar
basmaz otelimize geçtik. Rüzgar Gülü Butik Oteli. Son derece keyifli ve
güleryüzlü sahipleri ve çalışanları ile keyifli bir oteldi. Sahile yakın, deniz
manzaralı, ön tarafta şahane yemekler çıkarttıkları küçük bir cafesi ile
tavsiye edebileceğim Bozcaada’nın güzel otellerinden biri.
Bu gezimizde
Adanın arka tarafında şahane bir pizzacı keşfettik. Şarap ve Pizza kaçınılmaz.
Çocuklar dilediğince üzüm bağlarında kuzularla, kuşlarla, tavşanlarla koşturup
oyandılar. Zeynep’cim de saolsun anneciğini hiç üzmedi orda mis gibi hava da
mışıl mışıl uyudu. Tayyere Pizza’da
şiddetle tavsiye ettiğim yerlerden biri.
Bora ve Lilly
rüzgar güllerinin devasılığı karşısında hayrete düştüler. O gün çok eğlenceli
bir gün oldu. Hepimizi temiz hava çarpmış olmalı ki akşam olup da otele
döndüğümüzde erkenden yatakları boyladık.
Ve Ada’ya veda
vakti. Bayram seyran gittiyseniz adaya arabanızı sabah ne kadar erken feribot
sırasına koyarsanız o kadar iyi edersiniz. Biz 06:00 ‘da koyduk ki önümüzde
yığınla araba vardı. Ancak öğleden sonra sıra geldi de bindik ve akşam
yoğunluğuna kalmadan kendimizi karşı yakaya attık. Kimbilir tekrar ne zaman,
kimlerle geliriz...
Çiğdem Ersoy , Ekim 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder