Bacak kadar bir çocukken
Adam gibi görünmek için çok yüksek sesle konuşurdum
Ve derdim ki, biliyorum, biliyorum, biliyorum, biliyorum
***
Başlangıçtı, ilkbahardı
Fakat ne zaman 18 yaşıma geldim
Biliyorum dedim, bu defa biliyorum
Ve bugün dönüp baktığımda
Bolca mekik dokuduğum dünyaya bakıyorum
Ve hâlâ nasıl döndüğünü bilmiyorum
***
25 yaşıma doğru her şeyi biliyordum
Aşkı, gülleri, hayatı, parayı
Ah evet aşk! her şeyi öğrenmiştim
***
Ve ne mutlu ki,
arkadaşlarım gibi
Elimde avucumdaki her şeyi bitirmemiştim
Hayatımın ortasında (yarısında), yeniden öğrendim
***
Öğrendik-lerim,
üç dört kelime tutar:
Sizi birinin sevdiği gün, hava çok güzel (harika) olur
Daha iyi söyleyemem,
hava çok güzel (harika) olur
***
Hayatta beni hâlâ şaşırtan
bir şey
Ben ki hayatımın sonbaharındayım
Birçok hüzünlü gece unutulur
Şefkatli bir sabah ise asla
***
Tüm gençliğim boyunca, biliyorum demek istedim
Ne var ki ne kadar çok aradıysam o kadar az biliyordum
Saat 60’a geldi
Bense hâlâ penceremdeyim, bakıyorum, ve sorguluyorum
***
Şimdi biliyorum, hiçbir zaman bilinmediğini biliyorum
***
Hayat, aşk, para, arkadaşlar
ve güller
Hiçbir şeyin gürültüsünü
ve rengini bilemezsin
***
Tüm bildiğim bu!
Ama bunu, biliyorum…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder