18 Temmuz 2013 Perşembe

Macera Akademisi ile Kano Keyfi


Sene : 2009 – 9 Ağustos Pazar

Gezdikce faaliyeti olarak Macera Akademisi işbirliği ile Kano ve İp inişi organizasyonu düzenlemeye karar verdik. “Kano çekmek nedir ki ? Ne zevkli lay lay lom çocuk oyuncağı yaparız ki biz çok kolay “ gibi komik düşüncelerle yola çıktık.  Aslında ne kadar zor ve ciddi performans isteyen bir faaliyet olduğunun geç de olsa farkına vardık.  Program müthişti ve çok eğlendik. Kano kollarımızda derman bırakmayınca “Acaba parkuru yarıda kessek mi ? Geri dönsek keşke şurdan ! Çok gitmedik mi bi de bunun geri dönüşü var. İp inişi de yüksekmiş yahu “ gibi dileklerimizi iletsek de Macera Akademisi bizi katiyen duymadı ve programdan zerre şaşmayarak disiplinli bir şekilde faaliyetimizi tamamlamamız için destek verdi.

Buluşma saatimizi hatırlamıyorum ama  06:00 ‘da uyandığımı hala hatırlıyorum. Sevgili Tatiana (Macera Akademisi Sahibi)  ile Altunizade civarında buluştuk ve bizi  Riva ‘ya doğru müthiş bir ormanın içine götürdü.  Hemen akabinde diğer Macera Akademisi Sahibimiz Caner geldi.  Ağustos ayında olmamıza rağmen hava nefisti. Güneşli ama kavurucu sıcak değil, esintili ama tozu dumana katmıyordu.  

Ufak bir kahvaltıdan hemen sonra kanolarımızı bağlı olduğu konteynırından söküp suya indirdik. Takımlar : Ceyda-Çiğdem , Fethiye-Kürşat ve Caner-Tatiana

Önde oturan sürekli kürek çekmeli , arkada oturan ise hem yön vermeli hem de küreklere asılmalıydı.  Oldu da daldın gittin nefis nehire, kuşlara , ördeklere, şöyle bi nefes çekiyim dingin doğada dedin ayvayı yedin. Yönü mönü unuttuysan doğruuu sazlıklara gümlüyosun. 5 km parkurda düz gidemedik bi türlü. Sürekli sazlıklara daldık daldık çıktık.

Sonunda ilk mola ama durmak yok. İp inişi başlıyor. Caner’in ikram ettiği çay ve kurabiye yorgunluğumuzu almaya yetti de arttı bile...

İnişleri oldukça adrenalini yüksek bir performansla başarıyla tamamlıyoruz. Burada önemli olan ise bacakları mümkün olduğunca açmak ve sanki bir koltukta oturuyormuşçasına yavaş yavaş diğer ipi salmaya başlamak. Kaya ile gövde paralel olmalı.

Ve tekrar kanolarımızı bağladığımız nehir kıyısına geri geldik ve dönüş yolunu tuttuk. Diğer takım bayağı bi geride kalınca Caner onları iple kendi kanosuna bağlayarak çekmek zorunda kaldı.  Ceyda’nın omzundaki ufak sıyrık haricinde kazasız belasız parkurumuzu tamamladık.

Yedek kıyafetlerimizi giydik ve bizim için hazırlanmış nefis bir masaya oturduk. Bu da organizasyonumuzun en anlamlı bölümlerinden biriydi. Mutlu son.  O restorantta yediğim manda yoğurdu kadar daha da lezzetli bir manda yoğurdu yemedim.

Teşekkürler Macera Akademisi. Yazarken o güzel günü hatırladım ve şimdi keşke tekrar yapsak diye aklımdan geçirmedim değil…












2 yorum:

  1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlahi Cem. Çok dikkatlisin gerçekten ben hiç bakmamışım. 4 yılda hiç bişey değişmemiş olması üzücü tabiki :( İşallah tekrar bu organizasyonu yapmak kısmet olur ve sende katılabilirsin. Çok seviniriz. Sevgiler...

      Sil