19 Ekim 2015 Pazartesi

Bir Şiir - Son Türkü




Kaybolmak üzre suya düşen bilezik;

Bak, bütün kırışıklar silindi sudan.
Son saatimde mi uyandım uykudan,
Neden boş geçen yıllardan içim ezik?



Durdu beni ölüme götüren kervan.
Eski bir şarkı söyleniyor rüzgarda.
Duydum ki sevmeyi bilen dudaklarda
Benim ilahilerim hala okunan.



Sevgilim...... ellerime dokunaraktan..
Beni çağıran bir eda var sesinde.
Bu muydu insanlara son nefesinde
Görüneceğinden bahsedilen şeytan?



Sular çekilmiye başladı köklerde
Isınmaz mı acaba ellerimde kan?
Ah! Ne olur bütün güneşler batmadan
Bir türkü daha söyliyeyim bu yerde!


Orhan Veli Kanık

13 Ekim 2015 Salı

Bir Kitap - İskenderiyeli HYPATIA

Vikipedi’ye girerseniz Hypatia için göreceğiniz ilk cümle “Yunan filozof, matematikçi ve astronom’dur.” der.   İ.S. 4. Yüzyılın sonu 5. Yüzyılın başlarında İskenderiye’de yaşamış, fiziken dönemin en güzel kadınlarından biridir. Peki aslen kimdir Hypatia ? İşte onu daha yakından tanımak ve  bulunduğu dönemin koşullarına karşı nasıl mücadele ettiğini anlamak için bu kitap bize yol gösterici kaynak niteliğindedir.

Ünlü matematikçi Theon gibi Hypatia’da babasının izinden gitmiştir. Geometri ve psikoloji eğitimi almış, gökbilimi için uğraş vermiştir. İlk eğitimlerini Atina’da almış ve ilk çalışmalarını İskenderiye Kütüphanesi’ndeki Platon Okulu’nda dersler vermeye başlayarak ilerletmiştir. Babasıyla zaman zaman matematik ve gökbilimi ile ilgili derin tartışmalara girmekten hiç çekinmemiş, boynuz kulağı geçmiştir.

Platon Okulu’nda geçen günlerine biraz değinmek istiyorum. Kitap buradaki yaşadığı döneme yeterli uzunlukta yer vermiş ve uzun uzun faaliyetlerini anlatmıştır.  Hypatia çok tanrılı dine mensuptur ve öğretileri seçkin bir kesime hitap etmektedir. Platocu olarak herkesin kendi dinini daha iyi anlamasını sağlamaya çalışmıştır. Öğrencileri arasında hristiyanlar, İznik'ten Konstantinopolis'e kadar nüfuzlu kişiler hatta rahipler de bulunmaktadır. Günümüze  ulaşan eserleri olmamasına rağmen ilgi duyduğu öğrencilerinden biriyle yazıştığı mektupların bir bölümü mevcuttur.  Halbuki matematik üzerine yazdığı birçok kitap olduğunu biliyor muydunuz?

İlgi duyguğu öğrencisi diye bahsettiğimiz kişi Sinesius’tur. Sinesius Hypatia’nın önce dikkat çekici güzelliğine daha sonra da üstün bilgisine hayran kalmıştır. Sinesius öğrencilik hayatından sonra piskopos olmuştur.  Eeee devrin en güzel kadınlarından biri olmak kolay değil. Öğrencileri arasında dönemin valisi Oreste’te Hypatia’dan etkilenmiş ve  Hypatia’yı ölene kadar savunmuştur.  Güzelliği, bilgeliği ve aklı dillere destan,  ne prensler ne  filozaflar istedi de o varmadı. Tüm teklifleri “Ben gerçekle evliyim” diye geri çevirdi. Öte yandan sevgiliden ve aşktan yoksun kalmadığı da bilinmektedir.

Hypatia bilinen ilk bilim kadın şehididir. Hypatia’nın neden idam edildiğini anlayabilmek için o yılların İskenderiye’sini bilmemiz gerekmektedir ki kitap bunuda bize aktarmaktadır. Kısaca Ortaçağ karanlığına gömülmeye mahkum bir toplumun bilimden felsefeden başka inancı olmayan bu kadına tahammül edemez ve onu ölümle cezalandırır. Tarih boyunca bilim cinayetlerinin örneklerine rastlamak mümkün. Halbuki o bilgiye ulaşmanın zahmetli olduğu bir zamanda doğa olaylarını mantık, bilim ve deneyle açıkmaya çalıştı.

Kitaba göre Başrahip Cyril, Hypatia’nın saygınlığını kıskanır. Cyril önce Hypatia’yı büyücülükle suçlar. Onun bir cadı olduğu dedikodularını yayar. Cyril’in o dönemde bu dedikodu ile Hypatia’nın ölümüne giden zemini hazırlaması hiç de zor olmamıştır. İncil’i kullanmaktan çekinmemiş “dinsiz ve şeytan” yakıştırmalarında bulunmuştur. Çünkü halk büyüden büyücülerden korkmaktadır. Ah işte bir halk bu şekilde galeyana gelmeye görsün. Hypatia’yı yakalayıp kiliseye getirirler. Elbiselerini çıkartıp istiridye kabukları ile etlerini kemiklerinden ayırırcasına parçalarlar. İbreti alem için de geride ne kaldıysa şehirde sürüklerler. Bir insan acımasızca katledildi ancak ne Cyril ne kilise ne de bir başkası cezalandırılmadı. Ölümü büyük yankı uyandırdı.  Platon Okulu’da onunla birlikte yokoldu.

Ve son olarak şuna değinmeden edemeyeceğim. Malumunuz günümüzde hala kadının toplumdaki ve bilimdeki yeri tartışılmaktadır. Bundan neredeyse binbeşyüz sene önce kendini bilime ve felsefeye adamış bir kadının gerici zihniyetler tarafından yokedilmesi şaşırtıcı değil düşündürücü olmalı. Düşünce özgürlüğü istedi, düşündüğünü söyledi, adaletsizliğe isyan etti, inandığı ve savunduğu bilim ve akıl için öldü…


Kitabın Adı: İskenderiyeli Hypatia
Yazarı: Maria Dzielska
Yayınevi : Berfin Yayınları
Basım Yılı : 1999

Sayfa Sayısı : 128