2 Haziran 2017 Cuma

Bir Gezi : Galata Kulesi


Tarih : 17.05.2009 – Pazar
Yer : Karaköy-Galata
Rehber : Çiğdem  (amatör)
Fotoğraflar : Ceyda
Katılımcılar : 1 patron, 1 bankacı, 1 rehber, 1 fotoğrafçı  ve bendeniz

Bir zamanlar gezdikce.com olarak geziler düzenlerdik. Bu sayede güzel insanlar tanıyıp güzel yerler keşfettik. Kokartlı bir rehberimiz vardı. Fakat ben katılımın azlığına güvenerek ona meydan okumak istedim ve bu turun tarihini kendim çalışıp gezginlere anlattım. O da beni uzaktan uzaktan test eder gibi yılan bakışlarla izlemişti. Kulakları çınlasın …



Ve işte rehberlik için çalıştığım muhteşem defter notlarım…

Yerden Çatı ucu h:69,90 mt.
Kule ağırlığı yaklaşık 10.000 ton
Duvar kalınığı . 3,75 mt
İç çapı : 8,95 mt
Dış Çapı : 16.45 mt

Kulenin derinliklerindeki kanallarda bir çok kafatası ve kemikler bulundu.
Orta boşluk zindan olarak kullanılmış.
Kulenin kalın gövdesi işlenmemiş moloz taşlarından yapılmış.
Fatih’in İstanbul’u fethinden önce Hiristiyanlar bu kuleye İsa kulesi diyormuş.

Kule tarihinde intihar olayları da yaşanmış.
1973’de şair Ümit Yaşar Oğuzcan’ın 15 yaşındaki oğlu Vedat atlayıvermiş.
Bakınız Galata Şiiri …
1876’da Avusturalyalı biri nöbetçilerin dalgınlığından faydalanarak bırakmış aşağı kendini… (Bu konu ayrı bir araştırma konusu olabilir. Çünkü kule tarihindeki efsaneye göre o kişi herhangi bir turist değil, masonik locanın ritüellerini takip ederek intihar eden biri. Belki bir kurban. !)

1384 yılında kuleyi Ceneviz kolonisi yapmış.
Padişah 2. Murat, kulenin yapımı için Cenevizlilere tam 3.000 altın göndermiş.
Cenevizliler de kuleye 2. Murat adını vermişler. Jeste jeste karşılık.
Bana da o kadar altın verseler neler yapmıştım.


Osmanlı’nın ilk döneminde Yeniçeriler kullanmış.
16. yy’da Kasımpaşa’daki donanmada tutsaklar barınmış.
1638’te Hezarfen Ahmet Çelebi tahtadan yaptığı kanatlarla Üsküdar’a uçmuş.
2. Selim döneminde Türk Astronomu Takiyyeddin tarafından gözlemevi olarak kullanılmış.
1703’de 2. Mustafa döneminde, Şeyhülislam Feyzullah Efendi ile bir Cizvit papazı kulede bir gözlemevi kurmaya çalışmışlar. Fakat Şeyhülislam efendinin kellesi zamansız gidince çabalar yarım kalmış.
1794’de 3. Selim döneminde kule tarihinin en büyük bir yangını çıkmış.
1832’de 2. Mahmut yeniden yaptırmış.
1875’te kulenin konik tepesi bir fırtınada uçmuş ama hemen akabinde onarılmış.
1964’e kadar yangın kontrol istasyonu olarak kullanılmış.
1967’de turistik hizmete açılmaya karar verilene kadar kapalı kalmış.
Peki ;
2013’te UNESCO tarafından Dünya Mirası Geçici Listesi'ne dahil edildiğini biliyor muydunuz ?

Rivayet 1 : Kız kulesi ve Galata Kulesinin birbirine olan aşkı
Rivayet 2 : Eğer Galata kulesine sevgilinizle çıkarsanız onunla evlenirmişsiniz.

Defter notu buraya kadar. Şimdiiiiii ….

Kulede gerçekleşen ilginç olaylar ;

·         İstanbul Fatih Sultan Mehmet’e teslim olduktan sonra bilinen en eski tarihte de burada yaşayan “bir sülale”, tarihin her döneminde sahnede yer almış ve varlığını sürdürme başarısını göstermiştir.
·         Rasathane olarak kullanıldığı sırada bu sülale devreye girerek rasathaneyi kapatmıştır. Hemen akabinde kulede cinayetler işlenmeye , kuledibinde kalbi sökülmüş kadın cesetleri bulunmaya başlamıştır. Halk korkudan o bölgeyi terketmeye başlamış ve Galata çevresi sadece o sülaleye kalmıştır.
·         Kulaktan kulağa yayılan bir başka esrarengiz olay o kadim sülalenin orada bir fahişe tapınağı kurmasıdır. Mabed fahişeliği antik mısırda hatta günümüz Hindistan’ında da görülen çok eski bir ibadet şeklidir. Ama 1 farkla.
·         Burada önce ayinler yapılıyordu. Ancak her isteyen bu ayinlere katılamıyordu. Daha çok elit tabaka bu ayinlere iştirak ediyordu. Oraya gidenler itibarlı sayılıyordu. Korkulan kimseler oluyorlardı aynı zamanda nüfuzlu kimseler olarak bulundukları krallığın yapısında, söz sahibi oluyorlardı. Bugün orada yine genelev vardır. ‘Tarih tekerrür ediyor’ diyenler haksız da sayılmazlar.
·         Ve intihar ritüeli ; senenin belli dönemlerinde, kule dibindeki ayinden sonra kuleye çıkılıp, seçilen kimseler atlayarak intihar ediyorlardı.
·         Fakat oradaki sülale format değiştirerek varlığını bir şekilde devam ettiriyordu. Abdülhamit Han dönemde burada intihar vakaları yine artmıştı. Bu ritüelden bir türlü vazgeçmiyorlardı.
·         Abdülhamit Han hemen kolları sıvadı ve gelen raporlar çok ilginçti: Kule dibinde tıpkı eski dönemlerde olduğu gibi yine fuhuş yapılıyordu. Ticaret gemileri ile Dünya’nın çeşitli yerlerinden gemilerle gelen kadınlar, buradaki o eski tarikat tarafından fuhuşa zorlanıyor, gayri meşru doğan çocuklar, belli bir yaştan sonra çok gizli bir ritüelle intihar ettiriliyordu.
·         Abdülhamit Han, birliklerini baskına gönderdiğinde bir görüyorlar ki bir tür masonik tarikat ile karşı karşıyalar. Sorguya çekilen itirafçılar serbest bırakıldılar ancak bir süre sonra bunların da intihar ettikleri gözlendi.
·         Yapı dağıtılmasına rağmen, o eski sülale orada kalmaya devam etti. Aile çok zengindi.

Acaba o aile kimdi ? Merak edenler için devamı  bu linkte: https://biliyomuydun.com/116341

Gezi sonrası günün yorgunluğu, kulenin hemen dibindeki Anemon Otel’in terasında geçirmeniz şiddetle tavsiye olunur. Gidin ve yüzyıllardır bu kule acaba hangi esrarengiz olaylara sahne olmuştur acaba diye düşünerek shirazınızı  yudumlayın…