26 Eylül 2014 Cuma

KÖPRÜ - Ayşe Kulin

Doğu Anadolu’nun bağrı Erzincan ilinde,  yaşanmış bir olaydan esinlenerek,  Ayşe Kulin’in her zamanki gibi gerçekleri tüm çıplaklığıyla ortaya koymaya çalışan tavrıyla yazdığı romanlarından biridir. Televizyon dizisi olarak da ele alınmış ancak malum reyting nedeniyle sonu bir türlü gelmemiştir. Tıpkı “Veda” ve “Türkan” gibi... Bunun nedeninin kitaplardaki kişilerin ve olayların gerçek olması ve Türkiye gerçeklerini de içermesi olduğunu düşünüyorum. Gerçek olayların , gerçek kişilerin ve o kişilerin gerçek başarıları gözler önüne serilmek istenmez nedense…

Fırat nehri üzerinde yapımına başlanılmış ancak bir fındık kabuğunu doldurmayacak (bürokratik) nedenlerden ötürü 30 yıl kadar sekteye uğramıştır. Bölgeye atanan idealist bir Vali’nin  her engeli azimle aşmaya çalışmasının traji-komik hikayesidir.  Traji komik diyorum çünkü yazar yöre halkının (yurdum insanı) davranış biçimiyle komik ama trajik hikayeler ile romanını harmanlayarak bizlere aktarmaktadır.

Ayşe Kulin’ in duru ve akıcı anlatımı sayesinde kitabın okuyucularla buluşmasını etkili hale getiriyor. Sahtecilikten uzak gerçek olayları içermesi özelliği ile de bizlere çıkartılması gerekli derin anlamlar bırakıyor.
Elmas ve Mevlüt , Bayram ve Güllü, Gürcü mühendisler, Türk Mühendisler ve Öksüz bebek. Hepsinin ayrı ayrı hikayeleri anlatılmakta ve keyifle okunmaktadır. Hepsinin ayrı bir hikayesi olsa da hepsinin keşistiği nokta aynıdır : KÖPRÜ.

Bayram, köprü olmadığı içim karısını vaktinde hastaneye yetiştiremez ve bebeği oracıkta eline doğarken karısını kaybeder. Bayram bebeğinin adını Öksüz koyar çünkü el kadar bebeğe bakacak gücü yoktur.  Vali hem Öksüz’e bir yuva bulur hem de bu gibi olayların tekrar yaşanmaması için Köprü yapımına hız kazandırmaya karar verir. Elinden geleni ardına koymayarak kolları sıvar. Öksüz’ü Elmas ve Mevlüt’e verir. Aylık bakım ve gıda masraflarını karşılar. Öte yandan köprü için Gürcü mühendisler ile görüşür. Köprüyü en kısa zamanda tamamlayabilecekleri konuşulur  ve ülkelerine dönerler ve bir daha kendilerinden haber alınamaz. Vali bu defa Ankara’dan Türk mühendisler ile çalışmaya başlar. Köylülerden bu duruma içerleyen ve kendi adamlarına yaptırmak isteyenler çıkar. Ancak Vali kararlıdır. Onlarla değil Ankara’daki mühendisler ile çalışacaktır. Tek sorun Köprü’nün Ankara’da yapılarak getirilmesi ve Erzincan’da monte edilmesidir.  Bu durum Vali’nin içine sinmese de birilerine güvenmek zorundadır ki zaten bir sıkıntıda bu noktada yaşanır. Feribot işin tamamlanmasına yakın bozulur. Çok uğraş verir, çok emek harcar hepsinden önemlisi hayatı pahasına da olsa Köprü’yü bitirmeye gönül verir.
Öte yandan Elmas ve Mevlüt’ün yasak aşklarının hikayesi anlatılıyor ki  bizlere doğunun aşiretler arası yaşanan dramlarını bir kez daha gözler önüne seriyor. Nedir bu aşiretlerin birbiriyle kavgası, nedir bu hem aynı sınırlar içinde yaşayıp hem de bu ayrılık ?  Bu ne sevgi bu ne ızdırap ? Hep aynı ama bu seferki oldukça dokunaklı bir hikaye ile Elmas ve Mevlüt’ün hikayesiyle  yeni bir anlam buluyor.

Kitabın Adı: Köprü
Yazarı : Ayşe Kulin
Yayınevi: Everest Cep Boy
Basım Yılı: 2013
Sayfa Sayısı : 322

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder