1 Şubat 2016 Pazartesi

Bir Gezi - Bozcaada - IV

Bayramların haftasonuyla birleştiği, tatilli bol yıllardan birindeyiz. Ne yapsak, nereye gitsek, kimlerle gitsek diye düşünürken altı yıl aradan sonra 2014 Ekim ayı Kurban Bayramı tatil tercihimizi Bozcaada ‘dan yana kullamaya karar verdik. Bizi sürekli adaya çeken bir enerji olduğuna inancım tam artık. Bu sefer 2 araba çoluk çocuk tam bir uzun yol yolculuğu yaptık.  İkinci arabada Maral ve kızı Lilly var.

Hareket planımızda önce Şarköy’e bir uğramak var. Çünkü babam-annem, amcam-yengem, üst kat komşularımız Nüvit Amca-Ayşen Teyze orada olacaklar. Bizde birlikte bayramın ilk gününü birarada geçirip ordan Bozcaada’ya geçelim dedik. Öyle de oldu.  Arife günü yola çıktık. O gece Şarköy’de kaldık. Çok keyifli bir akşam yemeği geçirdik. Nüvit Amca güzel sesiyle bize türküler, Cem Karaca’dan şarkılar söyledi. Babamda sazıyla ona eşlik etti. Sonra Makedonya’dan göçmen olarak dedelerinin binbir zorlukla ülkeye gelişlerini anlattı. Erkekler savaşta, kadınlar bir başlarına, kucaklarında küçücük bebeklerle ...  Duygusal anlara tanıklık ettik.

Ertesi gün kahvaltıdan hemen sonra toparlandık ve Bozcaada’ya doğru yola koyulduk. Hava güneşli güzel ve ben Şarköy’den Gelibolu’ya giden yolu her zaman çok sevmişimdir. Fakat bu geçiş bu defa biraz hüzünlü oldu. Çünkü o yaz Çanakkale’de çıkan yangında ne kadar ağacın heba olduğuna şahit olduk.

Ve bir kez daha Geyikli İskelesindeyiz. Şansımıza son iki arabalık yere biz yerleştik. Böylece bir sonraki feribotu beklemek zorunda kalmadık. Lilly ve Bora iki arkadaş çok eğlendiler. Zeynep daha 8 aylık olduğu için onlara pek ayak uyduramadı haliyle...

Adaya ayak basar basmaz otelimize geçtik. Rüzgar Gülü Butik Oteli. Son derece keyifli ve güleryüzlü sahipleri ve çalışanları ile keyifli bir oteldi. Sahile yakın, deniz manzaralı, ön tarafta şahane yemekler çıkarttıkları küçük bir cafesi ile tavsiye edebileceğim Bozcaada’nın güzel otellerinden biri.

Bu gezimizde Adanın arka tarafında şahane bir pizzacı keşfettik. Şarap ve Pizza kaçınılmaz. Çocuklar dilediğince üzüm bağlarında kuzularla, kuşlarla, tavşanlarla koşturup oyandılar. Zeynep’cim de saolsun anneciğini hiç üzmedi orda mis gibi hava da mışıl mışıl uyudu.  Tayyere Pizza’da şiddetle tavsiye ettiğim yerlerden biri.

Bora ve Lilly rüzgar güllerinin devasılığı karşısında hayrete düştüler. O gün çok eğlenceli bir gün oldu. Hepimizi temiz hava çarpmış olmalı ki akşam olup da otele döndüğümüzde erkenden yatakları boyladık.


Ve Ada’ya veda vakti. Bayram seyran gittiyseniz adaya arabanızı sabah ne kadar erken feribot sırasına koyarsanız o kadar iyi edersiniz. Biz 06:00 ‘da koyduk ki önümüzde yığınla araba vardı. Ancak öğleden sonra sıra geldi de bindik ve akşam yoğunluğuna kalmadan kendimizi karşı yakaya attık. Kimbilir tekrar ne zaman, kimlerle geliriz...

Çiğdem Ersoy , Ekim 2014










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder