30 Mayıs 2014 Cuma

Gümüşdal ve Ersoy'lar Tatilde - 2

Geldik gene bir yaz mevsimine. Bu defa 2011 yılındayız. Ve gene Temmuz’u Ağustos’a bağlayan haftada Gümüşdal ailesi ile tatildeyiz. Her sene her sene iyi alıştık biz bu aileye ... 

Hare ve Bora bir yaş daha büyümüş. Bora 3,5 yaşında Hare ise 1,5. Bu seferki turumuz karayolu ile Yunanistan’a geçmek. Ordan da Thassos Adası’na. Türkçe adıyla Taşöz Adası. Nasıl kızıyorum nasıl hüzünleniyorum. Bizim sınırlarımıza bu kadar yakın kaybedilmiş güzelim adalardan biri ...

Tatil  bu sefer farklı bir heyecan ile başlıyor. Atlıyoruz arabalarımıza doğru İpsala sınırına.  Bu defa iki araba olduğumuzdan walkie-talkie’lerimizle makara hiç bitmiyor. Sorunsuz bir şekilde sınırdaki kontrollerimizden sonra Yunanistan’dan Alexandroupolis’teki feribot limanına doğru olan yolculuğumuz başlıyor. Tabelalarda latin harfleri olmasına seviniyoruz ancak iç kısımlardaki tabelalarda yunan alfabesi devam ediyor. Anlamak güçleşiyor.

Konakladığımız yeri internetten Yannis adında biriyle yazışarak bulmuştuk.  Gittiğimizde ise hüsranlardaydık. Adanın arka tarafında kurak çorak bir arazide denize bir hayli yürüme mesafesinde bir otel. Üstelik denizin içinde ne varsa çıktığımızda hepimizin ayağının altı  zift gibi kapkara lekelerle doluydu. Meğer adanın en denize girilmeyen koyundaymışız. Orada bir gece kalmak zorunda kaldık ve ertesi gün beyler adanın diğer yerlerini başka bir otel arayışıyla keşfe çıktılar. Döndüklerinde biz çantalarımızı toplamıştık. İki günlük ücretimizi ödeyip ayrılmak istediğimizi söylediğimizde elbetteki sorun çıktı. Bizden istenen ise toplam paranın yarısını ödeyip çıkmamızdı. Derken tartışma uzadı ve nazik Yunan polisleri bizden yana çıktı ve biz iki günlük ücreti ödeyip hızla uzaklaştık.

Hotel Kamelia ile yazlık bir yere geldiğimizi farkına vardık. Önü deniz , kumsal, tertemiz, otel ise yemyeşil ve restorantları olan şenlikli bir caddede... Üstelik bebekler içinde özel park yatak koydular. Daha ne olsun.

Ve diğer günler durur muyuz yerimizde hiç ? Asla.Derhal bir harita edinip diğer koylarda ne var ne yok görmeye gittik. Hele bir tanesi vardı ki fotoğraflar anlatsın benim dilim yetmeyecek tarif etmeye...


İster kum plaj, ister çakıl taşlı plaj, ister kalabalık, ister sessiz sedasız bohem plajlar... Her tercihe uygun plaj mevcut.  Derken tatil biter. Gün yetmedi ki diğer yarısını da gezelim. Ama yeniden gelmek için bahanemiz hazır. Diğer yarısını gezmek kimbilir hangi sene hangi yaz tatiline kısmet olur ? 








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder