4 Mart 2016 Cuma

Bir Yazı


16 Ağustos 1996 yılında, ABD’nin Chicago kentinde bulunan Brookfield Hayvanat Bahçesi’nde çok ilginç bir olay yaşandı. Üçyaşındaki bir çocuk gorillerin arasına düştü. Bunu gören 8 yaşındaki dişi bir goril hemen çocuğu kucağına alıp emniyetli bir yere götürdü. Bir kütüğün üstüne oturdu ve baygın haldeki çocuğu kucağında sallayarak kendine getirmeye çalıştı. Daha sonra çocuğu hayvanat bahçesinin bakıcılarına teslim ederken, hem sevgisini belli etmek hem de iyileşeceğini söylercesine bir iki kere sırtına vurdu. Dişi gorilin adı Binti Jua idi. Kameralara çekilen olay bütün dünyada gösterildi. Onu doğadan kopartıp hayvanat bahçelerine hapseden insanlığa ders veren Binti, kahraman ilan edildi! 



Peki, goril Binti’nin bu hareketi niye önemliydi? Çünkü Binti’nin davranışı, “empatinin”, yani “kendini başkasının yerine koyarak onun durumunu anlama; ötekinin acısını hissetme” yeteneğinin, sadece insanlarda değil, hayvanlarda da olduğunu gösteriyordu. Empati kültürel bir şey de değildir, nörolojik mekanizması olan bir gerçektir! Bu duruma ayna hücreler deniliyor, ve bu hayvanlarda da var, ne eksik ne de fazla. 

Bunun gibi pek çok olay var ama çok fazla gündeme gelmiyor, çünkü bu gerçekler bilinip tanınırsa hayvanlar üzerinde deney yapmak ve hayvanat bahçelerinin yanlışlığı gibi hayvanlara yapılan tüm zulümler ortaya serilmiş olur. Tıpkı gorillerin konuşmayı öğrenmesinin gizlenmesi gibi. Yasalar konuşan canlılar üzerinde deney yapılmamasını emreder, oysa genel kitle hala hayvanların zeki olup olmadığının tartışmasını yapar. Onları birer canlı, yaşam formu olarak görmek çok mu zor ?


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder